reklam

Dügün Tv Aydin Çine


 

Çevre sağlığı ve hayati önemi

Yazar fotoahmet 26 Mayıs 2016 Perşembe 0 yorum
Dr. Nuran Berker in dediği gibi: Çevre sorunları özellikle su, hava, toprak ortamlarının aşırı kirlenmesi ve kendi kendini temizleme güçlerini kaybetmeleri gibi durumlarda ortaya çıkmaktadır. Yani doğal dengeyi bozan her etken, çevre sorununa yol açmaktadır. Ancak burada önemli bir husus, kirliliklerin, özellikle insan kullanımları sonucunda oluşmasıdır.   Birbirine bağlı sistemler aracılığı ile, bir düzen dâhilinde yürüyen doğal ekolojik denge'nin insanlar tarafından baş döndürücü bir hızla bozulması, gelecekte çok daha büyük boyutlu çevre sorunlarını oluşturacaktır.
Tabiatta oluşan değişimler ve bunların tabii sonuçlarının insan ve diğer canlılar bünyesinde bir takım değişikliklere yol açması doğaldır. Özellikle insan sağlığı açısından ele alırsak, vücudun ihtiyacı olan maddeleri ihtiyaç oranları üstünde veya altında yani zarar verici düzeylerde olması organizma dengesinin bozulmasına, sonuç olarak da akut-kronik rahatsızlıkların, hatta ölümlerin ortaya çıkmasına neden olacaktır.
İnsan organizması hava, su veya toprak kaynaklı herhangi bir toksik ajanla karşılaştığında, öncehomeostazi dediğimiz normal uyum aşaması devreye sokulmaktadır. Ancak bu safhayı aşan durumlardakompanzasyon aşaması başlamaktadır. Bu devrede organizma yabancı maddeyi silme, yok etme veya zararsız hale getirmek için çabalamaktadır. Ancak bu safhanın da aşılması artık organizma düzeninin bozulması ve toksik maddelere karşı koyamadığı bir aşamadır. Tabii bozulma safhasından sonra da organizma iflas edecek ve hastalık tabloları ortaya çıkacaktır. Önceki safhalarda baş ağrıları, kusma, adele krampları, kansızlık, sinir bozuklukları, idrar miktarında azalma, görme bozuklukları gibi genel sorunlarla karşılaşılır. Hastalık tablolarının oluşması ile belirtiler daha da yoğunlaşacak ve sistem tutulmaları doğrultusunda şikâyetler artacaktır.
Toksik ajanlar organizmaya, daha çok solunum sistemi, mide-barsak sistemi (besin zinciri), deri ve mukozalar yoluyla sokulmaktadır.
Atmosferde bulunan endüstriyel kaynaklı kondanse küçük partiküller (tozlar) ile sis, buhar, gaz gibi etkenler, özellikle solunum sistemi mukozalarını, bronşları hatta alveoller düzeyinde akciğerleri etkileyen ajanlardır. Bunlar içerisinde en önemli sayabileceklerimiz şunlar olabilir: Karbonmonoksit, karbondioksit, sülfürdioksit, klor, ozan, siyanür, krom, fosfor, gazlar, asit trioksit, arsenik, hidrojen sülfür, metan, etan, hidrojen, azot....vb. Bu gazlar, önce mukoza tahribi ile başlayan etkilerini kan sistemi üzerinde yoğunlaştırdıklarında, hücrelerin oksijensiz kalması sonucu hücre yenilenmesi ve beslenmesi engellenerek hücre ölümlerine neden olmaktadır.
Genel olarak toksik ajanlar organizmada birikimler (kan sistemi) oranında solunum sistemi, kalp damar sistemi, hemopoetik sistem, merkezi ve periferik sinir sistemi, boşaltım sistemine etki ederek hastalıkların oluşmasını sağlamaktadır.
Görülüyor ki insan sağlığı; tabiri caizse, çevre sağlığıyla sıkı sıkıya bağlantılıdır. Tabiatla yakından ilişkili olan insanın içinde yaşadığı çevreden soyutlanması imkânsızdır. Hava, su, toprak veya diğer çevre kirleticileri, insanın yaşama sistemini ve sağlıklı nesiller yetiştirilmesini dinamitleyen unsurlardır.
Çevre sağlığını biraz daha açmak gerekirse;
Çevre sağlığı 2. Dünya Harbinden sonra bütün dünya milletlerinin üzerinde durdukları güncel bir konu haline gelmiştir. Dünya Sağlık Teşkilatı, çevre sağlığını şu şekilde tanımlar: İnsan hayatının çevresinde bulunan ve sağlığına zararlı etkiler yapan ya da yapabilme durumunda olan bütün şartların düzeltilebilmesi işlemidir.
Özellikle enfeksiyon hastalıklarından korunmada, düzeltilmiş çevre sağlığı şartları çok daha önemlidir. Çevre sağlığı kapsamındaki şartları, Türkiye miz için önem sırasına göre söylemek gerekirse:
1- Yeterli miktarda temiz su temin edilmesi
2- Oluşan katı ve sıvı atıkların (fabrika atıkları, çöp gibi) zararsız hale getirilmesi.
3- Besinlerin kontrolü ve sanitasyon (besinlerin üretiminden tüketimine kadar geçen zaman içerisinde özelliğini yitirmeden muhafaza edilmesi)
4- Mevcut vektörlerin kontrol altına alınıp etkisizleştirilmesi (fare, sinek, bit, pire, kene v.b. ile mücadele).
5- Hava kirliliğinin önlenmesi.
6- Konut hijyeninin temini (yapılaşmanın plânlı ve alt yapının sağlıklı olması).
7- Kazalardan korunmak için gerekli tedbirlerin geliştirilmesi
8- Endüstri hijyeni (sanayi atıklarının zararsız hale getirilmesi, çalışma ortamlarının sıhhileştirilmesi).
9- Gürültünün en az düzeye indirilmesi
10- Radyoaktif ajanlardan korunma tedbirleri (radyolojik çalışmaların yapıldığı ortamların kontrolü) şeklinde özetleyebiliriz. Aksi takdirde, sağlıklı bir çevrede yaşıyoruz diyebilmemiz mümkün değildir.
[1] A. Rıza Temel
[2] Scruton, R.A. Dictionary of Political Thought, London 1982, s. 137.
[3] Kamer Suresi, ayet: 49.
[4] Sünnet'te ekoloji ile ilgili olarak bakınız. İslâm ve Ekoloji Diyanet İşleri Başkanlığı Yayını, Ankara 1992. s. 49-66
[5] Mehmet Bayraktar
[6] Meryem Suresi, Ayet 23, 24,25
[7] İmam-ı Gazali, İhyau Ulumi'd-din, C.1.S.345, Bedir Yayınevi.
[8] İmam-ı Gazali, a.g.e. S 333
[9] Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, C.1.S.297
[10] Tevbe Suresi, Ayet:108
[11] Câsiye Suresi; Ayet:13
[12] Bakara Suresi, Ayet; 172
[13] Tahrim Suresi, Ayet: 6
[14] Hadis-i Şerif mealidir. Bkz. Suyuti, el-Camiu s-Sağir II, 57; el-Aclûni, Keşfu'l-Hafa II, 46. Hadis'in devamı da vardır.
[15] Belazürî, Futuhu'l-Buldan, Çev. Prof. Dr. Mustafa Fayda, s.11, Kültür Bakanlığı Yay. Ankara 1987.
[16] Age., s.11-12.
[17] Age., s.13  
[18] Buhari, Cihad 71; Müslim, Hacc 458-464; Ebu Davud, Menâsik 96.
[19] Bkz. Futuhu'l-Buldân, s. 10-11
[20] İslâm Peygamberi II, 332, el-Vesaıku's-Siyasiyye s. 236-238, Beyrut 1969
[21] Buhari, Mezalim 29; Müslim Müsakât 31, Hamidullah İslam Peygamberi, I,297.
[22] Ahmet Karadut
Kaynak: Ramazan YÜCEL

Hiç yorum yok: